"Fetman"(belki de "-lar")ın yaşayışlarını ve düşünce sistemlerini ele alıp, sorunlara çözüm üretmeyi ve her türlü paylaşımı yapmayı amaçlayan kamuya açık bir alan.
19 Kasım 2011 Cumartesi
Birbirini Sevmeyenler Ülkesi
4 Kasım 2011 Cuma
Resmi Dil Yarası
Sosyal çevre öyle kötü bir şeydir ki sosyal olmanız için konuşmanız gerekirken sus pus olursunuz ya olanı da kaybedersem diye.
İmkansızlıkları çıkartır ortaya bu düşünceler.Hani hep o tutan fakir-zengin aşkları buradan çıkmaz mı zaten.Statünün dile yani sosyal çevreye olan etkisinden.Dil bilmediğiniz için giremediğiniz işler değil mekanlar vardır mesela.Ya da eğitim seviyesinin sizden aşağıda olduğunu bildiğiniz birine bir şey anlatırken hissettiğiniz o acaba boşuna mı konuşuyorum durumu vardır yüzünüzde ki her mimikte.Sanayide arabanızın derdini anlamaya çalışan ustanın karşısında çaresiz bırakır bazen dilsizlik sizi.O kadar kitap okumuşsunuzdur o kadar film izlemiş bir sürü eğitim sertifikanız yüksek notlu diplomalarınız olmuştur, zaman zaman toplumun üst kesiminden kişilerle ahbap oluyor, alt kesimin ne yaşadığını iphone nunuzun ekranına düşen haberlerden görüyorsunuzdur ama o an geldiğinde yani tüm bunların işe yaramaz bir şey gibi bir kenara itilip,tamirhanedeki ustayla başbaşa kaldığınızda "ustam nedir benim külüstürün sorunu" diyemiyorsanız o an kaç dil bildğinizin hangi okuldan mezun olduğunuzun ya da cv nizde kaç yüksek statülü kişinin referansı olduğunun bir önemi yoktur.Kurabileceğiniz en basit cümlelerle her insanla iletişim kurabilmektir resmi dil.Farklı alanların farklı terimlerini bilmek değildir aynı dili konuşabilmek. Aynı sözcükleri farklı yerlerde farklı insanlarla konuşabilmektir.Sosyalleşmek seni sen yapan çevrede yaşamak değil,her çevrede sen gibi yaşayabilmektir.Aynı dili konuşabilmek dileğiyle...
24 Eylül 2011 Cumartesi
Pencere

Pencere deyip geçmemek gerekir.Hayatımızdaki yeri ve önemi çok belli olmasa da büyüktür aslında pencerelerin.Mesela insanın sosyoekonomik statüsünü belirlemek içi yardımcı olur.Bir pencere vardır duvarla tavanın birleştiği yerdedir.Senin yerin altında yaşadığını ve yerin üstündeki güzellikleri göremeyecek seviyede olduğunun simgesidir.Sadece sana güneşi verir o da günün belli saatlerinde.Bir pencere vardır duvarla ve tavana eşit mesafededir.Örneğin bilindik apartman pencereleri.Bunlar sana dışarıyı görme imkanı da sunar diğerinden farklı olarak.Yani sen üsttesindir. Dışardakileri görüp onlardan hangilerine sahip olmak istediğine karar verirsin yeni tercihler seni beklemektedir.Bazı pencereler vardır sahibi gibi heybetlidir.Tavandan tabana kadardır.Dünyaya yukarıdan bakanlar içindir.En çok eşitliği savunan fakat en büyük eşitsizliği yaratanlar bu pencerelerden bakanlar.Bazı pencereler vardır hayatta bunlar bir hikayenin bitişini yeni bir hikayenin ise başlayışını işaret ederler,bir trenin penceresidir mesela iki sevgiliyi birbirinden ayıran ya da bir otobüsün penceresidir gidecek ve geri gelmeyecek olanların hikayelerinin son bulduğu ve başladığı yer.Ofisinde oturup denize karşı kahveni içebiliyorsan bunu o pencere sayesinde yapıyorsundur.Sadece o pencereye sahip olabilmek için çalışırsın hayatın boyunca ya da karınca kararınca... bunu da belirleyen senin babanın penceresidir aslında.Sonuç olarak pencerelerdir bize sahip olduklarımızı,olabileceklerimizi ve olamayacaklarımızı gösteren.Hikayeler bitirip hikayeler başlatan ve hepsinden önemlisi nerede olduğumuzu belli eden.Hayatınıza güzel pencereler açabilmeniz dileğiyle...
15 Eylül 2011 Perşembe
Beşiktaş kazanınca Türkiye'de mi kazandı?
1 Ağustos 2011 Pazartesi
Facebook Kişilikleri Vol. 2
Facebook kişiliklerini analiz etmeye 2.bölüm ile devam ediyoruz. Bu bölümde daha spesifik karakterlerden bahsedeceğim.
"Tatlı Kız" Kişiliği
Bu kişiliğin en temel özelliği profilini inceleyenlerin “aa ne tatlı kız yaa” demesidir. Profil fotoğrafına baktığımızda çerçevenin büyük kısmını bu arkadaşın yüzü kaplar fotoğraflar genelde yakın çekimdir. Yüz mimikleri olsun, fotoğrafta verdiği pozlar olsun hep aynı mesajı verir görenlere “ben tatlıyım”.Bu karakterin paylaşımları genelde çok beğeni alır. Karşılıksız saf bir niyetle paylaşıldığı düşüncesine inanmamak mümkün değildir. Durum güncelleştirmelerinde ise kızımızın sorunların veya olayların üstesinden nasıl geleceği merakla beklenir. Örneğin “yola çıkıyorum “ yazmış ise bu mesajı görenler ona iyi dileklerini hiç eksik etmez hatta bu iletinin alacağı beğeni sayısı da fazladır. Çünkü tatlı kızımız yollara çıkmıştır ve bakalım yolda “nasıl tatlı paylaşımlar yapacak, nelere şaşıracaktır” sorularının cevabı bu iletiden sonra gelecektir.
"Tarz" Kişilik
Adından da anlaşılacağı üzere bu kişiliklerin belirli bir paylaşım tarzı vardır. Örneğin sadece yabancı şarkı ya da sadece haber paylaşımı yaparlar. Paylaştıkları haberlerde ya da durum güncellemelerinde şaşkınlık duygusu ve “abi bu iyiymiş” havası vardır. Genelde arkadaş çevreleri geniştir. Paylaşımları çok beğeni alır ve sosyal medya da sevilen kişiliklerden birisidir. Hemen hemen herkesin arkadaşları arasında 1-2 tane bulunur.Yeri gelir siyasete, yeri gelir bir arkadaşına laf söyler ama tarzı hiç değişmez.Aynı tonda ve aynı samimiyette bu paylaşımları yapar.
"@" Kişilik
Bu kişinin hayatındaki önemli işaretlerden birisidir “@” işareti. Profilini incelediğimizde bu kişinin sürekli gezen, farklı yerlere giden bir kişi olduğunu düşünmemiz, bu kişinin bize vermek istediği mesajdır. Gittiği ülkelerin ve şehirleri belirtirken, eğlence mekânlarının, bar veya cafeleri belirtirken, arkadaşlarıyla birlikteyken vb. her durumunda yaptığı işi bu işaretle göstererek paylaşır ve yorumlarında “gülüyoruz, eğleniyoruz, kopuyoruz” mesajları vererek. Aynı zamanda özgür bir insan olduğunun ve canı ne isterse onu yapabildiğinin de altını çizmektedir.
"Duyarlı" kişilik
Gerek çevre hakkında olsun, gerek siyasi kararlara olsun duyarsız kalmayan, sonu ünlem işareti ile biten cümleleri çok sık kullanan bir kişiliktir. Yaptığı paylaşımlarda mevcut sosyal kampanyaların tanıtım videoları ve linkleri çoğunlukta olmakla beraber, nostaljik-etnik yerli ve yabancı şarkılarla da “eski”nin yani bozulmamış olanın daha güzel olduğunun vurgusu yapılır. Çok sık paylaşım yapmayan bu kişiliğin paylaşımları fazla takip edilmez ve tabiki belirli bir grup tarafından beğenilmesi de söz konusudur.
Facebook kişilikleri ile ilgili 2 bölümlük yazıyı burada noktalıyorum. Hayatımızın değişmez bir parçası haline gelen sosyal medya da aynı gerçek hayattaki gibi davrandığımızı ve bunlar gibi birçok kişiliği sosyal medyaya da taşıdığımızı görüp bu yazıyı yazmış bulunuyor ve ifadelerin doğruluğuna garanti vermeyerek kişisel görüşlerim olduğunu belirtiyorum.
14 Haziran 2011 Salı

Feysbuk Kişilikleri-1
2 Mart 2011 Çarşamba
Ferrari'yi alamayan bilge
10 Şubat 2011 Perşembe
Dön(e)memek
7 Ocak 2011 Cuma
Bir adam vardı...

>Bigün bişeyleri değiştirmek isteyen ve nerden geldiği belli olmayan bi adam ortaya çıktı,yeryüzünde insanları mutsuz eden ne varsa çıkıp hepsini düzeltmek istedi,artık herkes mutlu olsun istedi.İşe fakirlerle başladı,kaynağı nerden geldiği belli olmayan servetiyle tüm yoksulları paraya boğdu,artık onlar için hayat daha kolay ve eğlenceliydi,ardından başka bir soruna geçti sevdiğine kavuşamamış herkesi sevdiğine kavuşturdu şimdide kimse aşk acısı çekiyorum ben demiyordu ve sevdiğiyle mutlu mesut yaşamaya başladı.Sonra hasta olan insanlara geçti,onların bekleyeni çoktu ama ümitleri yoktu yaşamaya dair,onları iyileştirdi yine nerden geldiği belli olmayan gücüyle,artık hastalık çeken insanda yoktu dünya da.Sonra daha detaylara indi hani o 2 saniye geç karşıdan karşıya geçse ölmeyecek olan adam varya onun 2 sn geç kalmasını sağladı.Birbirine silah doğrultmuş adamların vazgeçmelerini sağladı,bir ülke için savaş kararı almak üzere olan başkana da aynı şeyi yaptı.Derslerin kalan öğrenciyi derslerinden geçirdi,oyuncağı kırılmış çocuğun oyuncağı bidaha hiç kırılmadı,topu hiç patlamadı,bilgisayar oyununda kimse bidaha yenilmedi bilgisayara karşı,trafikte sıkışmış insana trafiği açtı,patronundan azar işiten memuru patron yaptı,interneti sürekli kopan kızın artık internetide kopmuyodu,kimsenin arabası,bilgisayarı,telefonu herhangibir elektronik ya da mekanik aleti bozulmuyordu artık.