Uğruna bu kadar söz söylenmiş, film yapılmış, şarkı bestelenmiş kaç tane sözcük vardır? Tabi ki "Umut" tan bahsediyorum. Hayatımızda var olan en temel motivasyon ögesidir belki de umut. Yitirilmesi ile imkansızlık arasında saliselik bir yakınlık vardır. Ya umut vardır ya da imkansızlık yani. Biraz düşündüğünde yaşamın temel standartlarının umut etmek-ummak- üzerine kurulduğunu hemen fark ediyor insan. Hiç sayan oldu mu acaba bir insan rutin işlerle uğraştığı bir gün içinde kaç defa bir şeyleri umut eder? 5,10,20... kendisinin değiştiremeyeceğine inandığı her şeyi umut eder insan ki zaten burada umut, arasında beraberken çok sık sigara ve çay tükettiği dostu "hayal" ile iyi bir işbirliği içindedir. Geç de olsa "Rüya" girer kırılmış bir balkon kapısından sızan soğuk ve anlamlı rüzgara eş değer olan muhabbete ve gün biter.
İnsanoğlu umut eder. Her daim güzeli olsun ister, daha iyisi için umut eder. Umut o kadar kolay harcanabilir bir kredidir ki hiç düşünmeden hesapsız kitapsız harcarsın. Tavlada sana gelecek bir çift için de umut edebilirsin, çift dingilli bir otobüsü kullanmak için de. Umut seni sevmeyen birinin gözlerinin içinde de olabilir "belki sever" diye tarayabilirsin onu orada ya da kaybetmek üzere olduğun birinin son tebessümlü bakışında. Umut bazen "şimdi bozulma lütfen" diyerek çevirdiğin bir kontak anahtarındadır, bazen güncellenmek bilmeyen bir mail kutusunda. Bir bakarsın müşterinin "sana güvendim" bakışında çıkar karşına, bir bakarsın gölgesi kendisinden büyük olan adamın çaresiz bir yalanında. Umut değişmeyecek olanı değiştirecek, gelmeyecek olanı getirecek ve sevmeyecek olanı sevdirecek olan tatlı-sert savunma oyuncusudur. Umut bazen sinsi bir avcıdır, seni verdiğin doğru sandığın kararlardan bir tanesinin ardından hiç acımadan avlayan. Bir kaybediş hikayesinin ayakta kalan son fedaisidir, "daha bitmedi, ben bitti demeden bitmez" repliğini ego işbirliğiyle sana söylettirebilecek kalleş bir eski dosttur bazen de. Umut varlıktan öncesini bilmeyi istemektir doğumdan ölümedir umut, bir kadının hiç durmayacak gibi akan göz yaşındadır, bir erkeğin hiç bitmeyecek gibi görünen anlamsız inadındadır. Umut okulda, umut televizyonda, umut ailede, maçta, pazarda, ve henüz tanışmadığın insandadır. Gelmemiş trende, durmamış saatte ve ölmemiş kalbin bürokratik bir memur gibi çalışan anlamsız sızlanışındadır.
İnsanoğlu umut eder. Her daim güzeli olsun ister, daha iyisi için umut eder. Umut o kadar kolay harcanabilir bir kredidir ki hiç düşünmeden hesapsız kitapsız harcarsın. Tavlada sana gelecek bir çift için de umut edebilirsin, çift dingilli bir otobüsü kullanmak için de. Umut seni sevmeyen birinin gözlerinin içinde de olabilir "belki sever" diye tarayabilirsin onu orada ya da kaybetmek üzere olduğun birinin son tebessümlü bakışında. Umut bazen "şimdi bozulma lütfen" diyerek çevirdiğin bir kontak anahtarındadır, bazen güncellenmek bilmeyen bir mail kutusunda. Bir bakarsın müşterinin "sana güvendim" bakışında çıkar karşına, bir bakarsın gölgesi kendisinden büyük olan adamın çaresiz bir yalanında. Umut değişmeyecek olanı değiştirecek, gelmeyecek olanı getirecek ve sevmeyecek olanı sevdirecek olan tatlı-sert savunma oyuncusudur. Umut bazen sinsi bir avcıdır, seni verdiğin doğru sandığın kararlardan bir tanesinin ardından hiç acımadan avlayan. Bir kaybediş hikayesinin ayakta kalan son fedaisidir, "daha bitmedi, ben bitti demeden bitmez" repliğini ego işbirliğiyle sana söylettirebilecek kalleş bir eski dosttur bazen de. Umut varlıktan öncesini bilmeyi istemektir doğumdan ölümedir umut, bir kadının hiç durmayacak gibi akan göz yaşındadır, bir erkeğin hiç bitmeyecek gibi görünen anlamsız inadındadır. Umut okulda, umut televizyonda, umut ailede, maçta, pazarda, ve henüz tanışmadığın insandadır. Gelmemiş trende, durmamış saatte ve ölmemiş kalbin bürokratik bir memur gibi çalışan anlamsız sızlanışındadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder